
Çok ilginç görünen sanatlardan biriyle daha tanışma şansı buldum Sanatkarlar Sokağında hemen sizlerle paylaşmak istedim. Bu sefer bana sanatı tanıtan kişi Akın Beydi. Akın Bey bu dükkanda eşiyle birlikte çalışıyor.Kendisi kaligrafi sanatıyla ilgilenirken eşi Zeynep Hanım ebru sanatı ile ilgileniyor. İlk önce ebru sanatını tanıtmakla başlayalım. Bu sanat nasıl yapılıyor? Suya kıvam arttırıcı şeyler katılarak, deniz kadayıfı denen madde ile suya topraktan yapılmış olan koyulan boyaların dağılması engelleniyormuş. Çamlıca tepesindeki topraklar bu kullanılan boyaların yapımı için çok uygunmuş. Suya bu maddeler eklendikten sonra suyun aldığı kıvam önemliymiş, bir boza kıvamı gibi düşünülebilirmiş. Eğer istenilen kıvamı almazsa suyu gerekirse bir gün ya da gerektiği kadar bekletmek gerekiyormuş. Su istenilen kıvama geldiğinde ise kağıt batırılıyor ve çıkarılıp kurumaya bırakılıyormuş. Boyalar, biz denilen ve incesi, kalını olan aletlerle suya damlatılıyormuş. Ve yine biz denilen bu aletlerle şekil veriliyormuş. Mesela bir lale yapmak isteniyorsa ilk önce yaprağı sonra dalı daha sonra işe biz çekmeleri denilen işlemler uygulanarak lale yapılıyormuş.Ayrıca sığır ödü denen madde koyularak da boyaların çatlaması engelleniyormuş.

Bu sanata başlanırsa eğer battal ebru denen bir desenle başlanıyormuş. Buna bu sanatın alfabesi de denilebilirmiş. Bunu yaparken boyalar sırayla atılıyormuş. Tiner ile de motifler veriliyormuş.
Cam üzerine de ebru sanatı ile desen veriyorlar. Ayrıca dükkanda göze çarpan kravatlat ve şallar vardı. Ne alaka diyeceksiniz belki.. Meğerse bu kravatlara ve şallara ebru sanatı ile desenler verilmiş ve hepsine farkı desenler verilerek tek ve özel olması sağlanmış. Fiyatlarını sorduğumda ikisinin de 30 tlden satıldığını söyledi Akın Bey, fakat kumaşın türüne göre de fiyatlar değişiyormuş.
Kaligrafi sanatına gelince, Akın Bey hat sanatı ve kaligrafi sanatı arasındaki farkı açıklayarak anlatmaya başladı. Hat sanatı arap harfleriyle yapılırken, kaligrafi sanatı latin harfleri ile yapılıyormuş.
Almanlar bu işin üstadı imiş ve bu sanatı Türkiye'de geliştirip yayan Emin Barın Hoca imiş.Akın Bey, Emin
Barın Hocanın öğrencisi olan Savaş Çevik Hoca ile tanışma şansı yakalamış. Bu alanda diğer üstadlardan biri de Etem Çalışkan ve Atatürk'ün imzasını onun attığı imzalara bakarak bizim bildiğimiz bu hale getiren kişiymiş.Eski Türk sinemalarında yazılan yazılara dikkat ettiniz mi bilmiyorum, meğerse oradaki yazılar da Etem Çalışkan'a aitmiş. Akın Bey bu sanatla uzun yıllardır ilgileniyormuş.
Bu sanat özellikle düğün davetiyelerinde kullanılıyormuş. Ayrıca özel şiir yazdıranlar da oluyormuş.Sevgililer gününde mektup yazdıran bile olmuş:))
Kesik uçlu kalemle yazılıyor ve kullanılan boyalar neyin üzerine yazılacağına göre değişiyormuş. Çini boyası, gıda boyası, guaj gibi..
Ebru sanatı kaligrafi sanatı kadar dikkat çekmiyormuş.Fakat ikisi de birbirinden eğlenceli ve güzel sanatlar. Ebru sanatı hiç de kolay yapılan bir sanat gibi görünmüyor.Kaligrafide ise o mükemmel görünen harfleri yazmak hiç de kolay olmasa gerek.. Ben Zeynep Hanım ve Akın Bey'e başarılar diliyor ve Akın Bey'e beni bilgilendirdiği için teşekkürlerimi sunuyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder