Hamiyet Hanım genellikle tuval üzerine yağlı boya ile uğraşıyor;fakat onun haricinde karakalemden tut, pastelinden, akrilik, quaj boyasına kadar her tür boyayı kullanıyormuş. Yapılacak resme göre boya seçiliyormuş.
Genellikle otellerden sipariş alınıyormuş;fakat tablo olarak kullanmak isteyenler salonunun büyüklüğüne göre ölçüleri verip, istedikleri her türlü resmi çizdiriyorlarmış. Ayrıca Hamiyet Hanım'ın takipçileri de varmış, onlar gelip ölçüleri veriyorlarmış, Hamiyet Hanım onlar için orjinal resimler çiziyormuş. Eserin tek olduğunu, bir kaç tane aynı resimden yapıldıktan sonra onun değerinin kalmayacağını ve eğer yapılırsa bunun ticari bir olay olduğunu söyledi. Kendisi yaptığı bir resmin ikincisini yapmıyormuş.
Hamiyet Hanım:''Ben sanat sanat dedim, sanat, ünvan ve tescilli bir imza sahibi oldum ama para sahibi
olamadım.'' dedi. Sanat serüvenine ilkokul dördüncü sınıftayken başlamış. Öğretmeni Türkçe kitabının başındaki Atatürk resminin çizilmesini istemiş. O da bunun üzerine resmi çizip öğretmenine götürdüğünde tokat yemiş öğretmeninden;çünkü öğretmeni yalan söylediğini resmi başkasına yaptırdığını düşünmüş.Ve sonra öğretmeni onu alıp okulun yemekhanesine götürmüş ve resmi burada tekrar çizmesini istemiş. Hamiyet Hanım orada hiç ara vermeden bu resmi çizmiş ve öğretmeni gelip bu resmi gördüğünde onu öpmüş ve müdürün yanına götürmüş. Müdür de ona:'' Öğretmenler, annedir, babadır yavrum.'' demiş. Ve ona kalem hediye ederek ne istediğini sormuş. O da masanın üstünde bulunan küreyi istemiş. Müdür ona bu küreyi de hediye etmiş. Öğretmeni bu olaydan sonra onu çok sevmiş. Tarih derslerinde padişahların resimlerini yapar,ortaya da iki üç satır yazı yazarmış. Matematik dersinde ise on tane problem çözüldüyse defterinde iki ya da üç tanesinin çözümü olurmuş;çünkü resim çizermiş. Bu durum öğretmenleri çıldırtıyormuş tabi:)))
Mimar Sinan Üniversitesi'nde Resim bölümünü bitirmiş. 1998'de Uluslararası Dünya liderleri yarışmasına Atatürk resmi ile katılmış ve bu resim derece almış.''Yine Sevgili Atam beni kurtardı!'' diyerek paylaştı duygularını Hamiyet Hanım..Bu yarışmada Dünya üçüncüsü ve Türkiye birincisi olmuş. Böylelikle sanatta uluslararası elçilik görevini yapmıştır.Dünya ressamları listesine adını yazdırmıştır.
Hamiyet Hanım:'' Herkes artist olmak için evden kaçar ben ise üniversiteye kaydımı yaptırmak için evden kaçtım.'' dedi.:)) Arkadaşıma gidiyorum deyip çıkmış evden.. Annesi ve babası ilgilendiği alanın resim olmasından dolayı biraz endişelilermiş; fakatdaha sonra onun başarısını gördükten sonra onlar da çok mutlu olmuşlar.
Hamiyet Hanım, sanatta çok tok ve zengin olduğunu söyledi. Sürrealizm ve klasisizmi karıştırarak resimlerini yapıyormuş.Halkımızın sanata biraz daha geniş açılı bakmalarını istiyor.Halkın sanatı, sanat tarihini öğrenmelerini, araştırmalarını istiyor. Türkiye'de bir çok alanda olduğu gibi sanatta da çok dahinin olduğunu ama halkın yeterli ilgi göstermediğinden dolayı bu dahiler bir yerde sıkışıp kalıyormuş.Bir Alman düşünürün dediği gibi''Dahiler her zaman çekmecelerde gizlidir.''
Yakın zamanda müşterini istediği bir resim için araştırma yaparken kendi resmine ve bilgilerine rastlamış., bunun için yazılmış bir çok yorum görmüş ve haberdar olmadığı, tesadüfen karşılaştığı bu durum onu çok mutlu etmiş.
Umarım Hamiyet Hanım gibi sanatı severek yapan sanatçılarımız çekmecelerde gizli kalmaz.Hamiyet Hanım'a başarılarının devamını diliyor, teşekkürlerimi sunuyorum..:)
Daha fazla bilgi için;
galerivalor@gmail.com adresine mail atabilir. Facebook vasıtasıyla Hamiyet Uslu yazarak kendisine ulaşabilirsiniz.